GELİR VERGİSİ KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA
DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN
Kanun
No. 7186
Kabul Tarihi: 17/7/2019
MADDE 1 –
31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanununun mülga 113 üncü maddesi başlığıyla birlikte
aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
“Hasılat esaslı
kazanç tespiti
MADDE 113 – Şehir içi yolcu taşımacılığı
faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan
hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri
aracılığıyla elde eden mükelleflerin talep etmeleri hâlinde söz
konusu faaliyetlerinden elde ettikleri gayrisafi hasılatlarının
(25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı
Katma Değer Vergisi Kanununun 38 inci maddesi kapsamında hasılat
esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilen mükellefler
için hesapladıkları katma değer vergisi dâhil tutarın) %10’u bu
faaliyetlerine ilişkin vergiye tabi kazanç olarak esas alınır.
Vergiye tabi kazancın bu suretle tespitinde ilgili faaliyete
ilişkin giderler dikkate alınmaz ve bu kazanca herhangi bir
indirim veya istisna uygulanmaz.
Kazançları birinci fıkra kapsamında tespit
edilenlerin;
a) Bu faaliyetlerine ilişkin gider veya
maliyetleri, vergiye tabi diğer kazanç veya iratlarının tespitinde
dikkate alınmaz.
b) Bu kazançları dışındaki beyana tabi diğer
kazanç veya iratları hakkında bu madde hükümleri
uygulanmaz.
c) İki yıl geçmedikçe bu usulden çıkmaları
mümkün değildir.
4/1/1961
tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin
birinci ve ikinci fıkrası hükümleri uyarınca bir takvim yılı
içinde iki kez ceza kesilen mükellefler, cezanın kesildiği ve takip
eden iki takvim yılına ait kazançları için bu madde hükümlerinden
yararlanamaz.
Bu madde hükümleri kurumlar vergisi
mükellefleri hakkında da uygulanır.
Cumhurbaşkanı, birinci fıkrada yer alan
oranı iki katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye,
kanuni oranına getirmeye; Hazine ve Maliye Bakanlığı, maddenin
uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye
yetkilidir.”
MADDE 2 –
193 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 90 – Yurt dışında bulunan
para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası
araçlarını, bu maddedeki hükümler çerçevesinde, 31/12/2019
tarihine kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren
gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf
edebilirler.
Banka ve aracı kurumlar, kendilerine
bildirilen varlıklara ilişkin olarak %1 oranında hesapladıkları
vergiyi, bildirimi izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar
vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi
dairesine beyan eder ve aynı sürede
öderler.
Birinci fıkra kapsamına giren varlıklar,
yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan
ve bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde
kayıtlı olan kredilerin en geç 31/12/2019
tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilir. Bu takdirde, defter
kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan
varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın bu madde
hükümlerinden yararlanılır.
Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla
kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt
dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer
sermaye piyasası araçlarının bu maddenin yürürlüğe girmesinden
önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde,
söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla bu
madde hükümlerinden yararlanılır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca defter
tutan mükellefler, bu madde kapsamında Türkiye’ye getirilen
varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın
işletmelerine dâhil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye
tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde
dikkate almaksızın işletmelerinden
çekebilirler.
Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince
sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter
kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve
diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 31/12/2019
tarihine kadar vergi dairelerine beyan edilir. Beyan edilen söz
konusu varlıklar, 31/12/2019 tarihine
kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni
defterlere kaydedilebilir. Bu takdirde, söz konusu varlıklar
vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın
tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilir. Bu fıkra
kapsamında beyan edilen taşınmazların ayni sermaye olarak konulmak
suretiyle işletme kayıtlarına alınması hâlinde, sermaye artırım
kararının beyan tarihi itibarıyla alınmış olması ve söz konusu
kararın beyan tarihini izleyen onuncu ayın sonuna kadar ticaret
siciline tescil edilmesi kaydıyla, bu madde hükümlerinden
faydalanılabilir. Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların
değeri üzerinden %1 oranında vergi tarh edilir ve bu vergi,
tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenir.
Bu madde kapsamında ödenen vergi, hiçbir
suretle gider yazılamaz ve başka bir vergiden mahsup edilemez.
Türkiye’ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen
varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya
kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak
kabul edilmez.
Bu madde kapsamında bildirilen veya beyan
edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve
vergi tarhiyatı yapılmaz. Bu hükümden faydalanılabilmesi için
bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen
verginin vadesinde ödenmesi ve birinci fıkra uyarınca bildirilen
varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde
Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı
kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi
şarttır.
Cumhurbaşkanı, bu
maddede yer alan süreleri, bitim tarihlerinden itibaren altı aya
kadar uzatmaya; Hazine ve Maliye Bakanlığı, madde kapsamına giren
varlıkların Türkiye’ye getirilmesi, bildirim ve beyanı ile
işletmeye dâhil edilmelerine ilişkin hususları, bildirim veya
beyana esas değerlerin tespiti, bildirim ve beyanların şekli,
içeriği ve ekleri ile yapılacağı yeri, maddenin uygulanmasında
kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin usul ve
esasları belirlemeye yetkilidir.”
MADDE 3 –
14/1/1970 tarihli ve 1211 sayılı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununun 4 üncü maddesinin üçüncü
fıkrasının (I) numaralı bendinin (c) alt bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve (II) numaralı bendinin (g) alt bendine aşağıdaki
cümleler eklenmiştir.
“c) Bankaların ve Bankaca uygun görülecek
diğer mali kuruluşların bilanço içi veya bilanço dışı uygun
görülen kalemlerini esas alarak zorunlu karşılıklar ve umumi
disponibilite ile ilgili usul ve
esasları belirlemek,”
“Banka talepleri gerçek zamanlı ve anlık
karşılanır. Bu taleplerin karşılanmasını teminen Bankaca kurum ve kuruluşların bilgi
işlem sistemlerine erişim sistemleri kurulabilir. Uygulamaya
yönelik her türlü usul ve esas Bankaca
belirlenir.”
MADDE 4 –
1211 sayılı Kanunun 40 ıncı
maddesinin (II) numaralı fıkrasının birinci paragrafı aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş ve ikinci paragrafında yer alan
“taahhütlerine karşı” ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır.
“Bankalar ve elektronik ödeme araçlarını
çıkaran kuruluşlar dâhil olmak üzere Bankaca uygun görülecek
diğer mali kuruluşlar, Banka nezdinde açılacak hesaplarda bilanço
içi veya bilanço dışı uygun görülen kalemlerini esas alarak,
nakden zorunlu karşılık tesis ederler. Zorunlu
karşılığa tabi bilanço içi veya bilanço dışı uygun görülen
kalemlerin kapsamı, zorunlu karşılıkların oranı, tesis süresi ve
tesis edilen karşılıklara gerektiğinde ödenecek faiz oranı, mevduat
veya katılım fonlarından olağanüstü çekilişler ve birleşme, devir
ve bölünme hâllerinde yapılacak işlemler de dâhil olmak üzere
uygulamaya yönelik her türlü usul ve esas Bankaca belirlenir.”
MADDE 5 –
1211 sayılı Kanunun 60 ıncı
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi yürürlükten kaldırılmış, (c)
bendinde yer alan “yüzdeler” ibaresi “yüzde” şeklinde
değiştirilmiş, “fevkalade” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve
maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Son yıl kârından ayrılan ihtiyat akçesi
hariç, birikmiş ihtiyat akçeleri her yıl kâra katılarak
dağıtılabilir.”
MADDE 6 –
1211 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 12 – Bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihe kadar ayrılmış bulunan ihtiyat akçelerinin tamamı,
birikmiş fevkalade ihtiyat akçelerinin ise son yılın kârından
ayrılan kısmı hariç tamamı Genel Kurul kararı aranmaksızın
Hazineye verilir.”
MADDE 7 –
28/3/1983 tarihli ve 2809 sayılı
Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununa aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 52 – 9/5/2018 tarihli ve 7141 sayılı
Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla kurulan
üniversitelere devredilen bina ve tesislerin bulunduğu
taşınmazlardan hâlen bu bina ve tesislerin eski maliki
üniversitelerin mülkiyetinde bulunan taşınmazlar, talep etmeleri
hâlinde Yükseköğretim Kurulunun onayıyla bu üniversitelere
devredilebilir. Kurulan üniversitelere bağlanan birimlerin hangi
bina, tesis ve taşınmazları kapsadığı hususundaki tereddütleri
gidermeye Yükseköğretim Kurulu yetkilidir.”
MADDE 8 –
8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Yurt
Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen
Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi
Hakkında Kanunun 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“MADDE 3 – Bu Kanunun 1 inci maddesinde
belirtilenler ile yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin
dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak
sahipleri Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat etmek suretiyle bu
Kanunla getirilen haklardan yararlanırlar.
Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak
suretiyle kendilerine veya hak sahiplerine kısmi aylık bağlanmış
olanların borçlanma işlemleri Sosyal Güvenlik Kurumunca
yapılır.”
MADDE 9 –
3201 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer
alan “% 32’sidir.”
ibaresi “%45’idir.” şeklinde değiştirilmiş ve fıkranın üçüncü
cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 10 –
3201 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin başlığı “Süre tespiti,
sigortalılığın başlangıcı ve sürelerin değerlendirilmesi”
şeklinde, dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve
maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Yurt dışı hizmet borçlanmasına ait süreler
5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul
edilir.”
“Türkiye’deki sigortalılığın başlangıç
tarihinden önceki sürelerin borçlandırılması hâlinde bu süreler
5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesinde yer alan hükümler esas
alınarak Türkiye’deki sigortalılık başlangıç tarihinden,
Türkiye’de sigortalılık yok ise borçlanma tutarının tamamen
ödendiği tarihten geriye götürülen sürelere ait ilgili aylara mal
edilir.”
MADDE 11 –
3201 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasına
“aybaşından itibaren” ibaresinden sonra gelmek üzere “kısmi
aylığın başlangıç tarihi esas alınarak mülga 2829 sayılı Kanun ya
da 5510 sayılı Kanunun 53 üncü maddesi uyarınca tespit edilecek
statüye göre ilgili sosyal güvenlik kuruluşunca” ibaresi
eklenmiştir.
MADDE 12 –
8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Yurt
Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen
Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi
Hakkında Kanunun geçici 5 inci maddesi yürürlükten
kaldırılmıştır.
MADDE 13 –
3201 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 9 – Kısmi aylık bağlanmış
olanlar dahil olmak üzere bu maddenin
yürürlük tarihinden önce yurt dışında geçen sürelerini borçlanma
talebinde bulunanlardan tahakkuk ettirilen borçlarını yasal
süresi içinde ödeyenlerin, sigortalılık sürelerinin hangi statüde
değerlendirileceğinin ve tahakkuk ettirilecek borç tutarının
tespitinde önceki hükümler esas alınır.”
MADDE 14 – 27/10/1999
tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununa aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 10 – Bu Kanunun 235 inci
maddesi uyarınca mevcut bir soruşturma kapsamında bulunan veya el
konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı verilen kara
ulaşım araçları ile ilgili olarak 31/12/2019 tarihine kadar ilgili gümrük
idaresine başvurulması ve taşıtın ilk iktisabında ödenmesi gereken
özel tüketim vergisinin %25’ine tekabül eden tutarın, başvuru
sahibine tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde ilgili
tahsil dairesine ödenmesi hâlinde, araç hakkında el konularak
mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı verilmez, mevcut kararlar
kaldırılır ve el konulan araç sahibine iade edilir. İadesi talep
edilen ulaşım araçlarının muhafazasına ilişkin masraflar araç
sahibince ödenir.
Bu karar gümrük idaresi tarafından ilgili
başsavcılığa/mahkemeye bildirilir. Tasfiyesi tamamlanmış ulaşım
araçları için bu fıkra kapsamında başvurular kabul
edilmez.
Birinci fıkrada
belirtilen oran, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce
serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutularak ilk iktisabı
gerçekleşmiş kara ulaşım araçları ile ilgili olarak, bu Kanunun
235 inci maddesi kapsamında el konularak mülkiyetin kamuya
geçirilmesi kararı verilmesi gereken fiilin gümrük idaresince tespit
edilmesinden önce ve birinci fıkrada belirtilen süre içinde
kendiliğinden bildirilmesi durumunda %15 olarak
uygulanır.
Cumhurbaşkanı birinci fıkrada yer alan
başvuru süresini altı aya kadar uzatmaya yetkilidir. Bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Ticaret Bakanlığı ile
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından müştereken
belirlenir.”
MADDE 15 –
10/5/2005 tarihli ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik
Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanuna aşağıdaki geçici
madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 6 – 4/6/2016 tarihli ve 6719
sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun ile 3 üncü maddenin birinci fıkrasının (9)
numaralı bendinde yer alan biyokütle
tanımı kapsamına dahil edilen
kaynaklardan enerji üreten tesisler için YEK Destekleme
Mekanizmasında öngörülen süreler, üretim tesisinin YEK Destekleme
Mekanizmasına dahil edildiği tarihten itibaren
başlar.”
MADDE 16 –
19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı
Bankacılık Kanununun 53 üncü maddesi başlığıyla birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Karşılıklar, teminatlar ve kayıttan
düşme
MADDE 53 – Bankalar,
krediler ile ilgili olarak doğmuş veya doğması muhtemel
zararların karşılanması için yeterli düzeyde karşılık
ayrılmasına, kredilerin kalitesine ve sınıflandırılmasına,
garantilerin ve teminatların alınmasına, bunların değerinin ve
güvenilirliğinin ölçülmesine, takibe alınan kredilerin izlenmesi
ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca
yayımlanan Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına göre kayıttan
düşülmesine, kredilerin yeniden yapılandırılması dâhil geri
ödenmelerine ilişkin politikaları oluşturmak ve uygulamak,
bunları düzenli olarak gözden geçirmek, tüm bu hususları icra
edebilecek gerekli yapıları tesis etmek ve işletmek zorundadır.
Bu fıkra hükmünün
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.
Bu madde uyarınca krediler ile ilgili olarak
ayrılan özel karşılıkların tamamı ayrıldıkları yılda kurumlar
vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilir.
Bu madde uyarınca özel karşılık ayrıldıktan
sonra tahsil imkânı kalmaması nedeniyle kayıttan düşülen
krediler, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı
Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesi
hükümleri kapsamında değersiz alacak
addolunur.”
MADDE 17 –
5411 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 32 – Türkiye’de faaliyette
bulunan bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktoring
şirketleri ve finansman şirketleri ile bu maddede tanımlanan
diğer finansal kuruluşlarla kredi ilişkisinde bulunan ve Kurum
tarafından çıkarılan yönetmeliğe göre hazırlanan Çerçeve
Anlaşmalarda belirlenen borçlular, bu kuruluşlar tarafından
kullandırılmış olan kredilere ilişkin olarak alınacak
tedbirlerle, geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmelerine ve
istihdama katkıda bulunmaya devam etmelerine imkân verilmesini
sağlamak amacıyla, dahil oldukları
risk grubundaki diğer borçlularla bir bütün olarak veya kısmen
yeniden yapılandırmaya tabi tutulabilir. Bu madde uyarınca
yapılacak finansal yeniden yapılandırmalara ilişkin usul ve
esaslar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelik hükümleri çerçevesinde
hazırlanan Çerçeve Anlaşmalar ile belirlenir. Bu madde hükümleri
bu maddenin yayımı tarihinden itibaren iki yıl süreyle uygulanır.
Bu süreyi iki yıl daha uzatmaya Cumhurbaşkanı
yetkilidir.
Bu maddenin uygulanmasında;
a) Alacaklı kuruluşlar: Bu Kanunun 3 üncü
maddesinde geçen bankalar, 21/11/2012
tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun
3 üncü maddesinde geçen şirketler, borçlulara doğrudan kredi
kullandırmış olan yurt dışında kurulu bankalar ve finansal
kuruluşlar, Türkiye’ye doğrudan yatırım yapan çok taraflı bankalar
ve kuruluşlar, alacak tahsiline yönelik olarak bu alacaklılar
tarafından kurulacak özel amaçlı şirketler ile aynı amaçla
6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre
kurulan yatırım fonlarını,
b) Bağımsız Denetim Kuruluşu: 26/12/2012
tarihli ve 28509 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Bağımsız
Denetim Yönetmeliği esaslarına göre kurulu ve faaliyet gösteren,
Bağımsız Denetim Kuruluşu Resmi Siciline kayıtlı
kuruluşları,
c) Birlik: Türkiye Bankalar
Birliğini,
ç) Borçlu: Bu Kanun, 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık
Kanunu, 6361 sayılı Kanun, 20/6/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme
ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve
Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun ile yatırım
ortaklıkları hariç 6362 sayılı Kanunun 35 inci maddesine tabi
kuruluşlar dışında kalan Türkiye’de kurulu
şirketleri,
d) Çerçeve Anlaşmaları: Kurumca çıkarılan
yönetmelik uyarınca Birlik tarafından hazırlanan ve alacaklı
kuruluşlarca imzalanan Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve
Anlaşmalarını,
e) Sözleşme: Finansal Yeniden Yapılandırma
Çerçeve Anlaşmaları kapsamında borçlu ile alacaklı kuruluşlar
arasında imzalanan finansal yeniden yapılandırma
sözleşmelerini,
ifade eder.
Finansal yeniden yapılandırma kapsamına
alınacak borçluların mali durumlarının tespit edilmesi ve bu
kapsamda borçlarının yeniden yapılandırılması sonucunda
borçlarını geri ödeme kabiliyeti kazanacağına kanaat getirilmesi
şarttır. Borçlarını geri ödeme kabiliyeti kazanamayacağına kanaat
getirilen borçlular finansal yeniden yapılandırma kapsamına
alınamaz.
Finansal yeniden yapılandırma kapsamına
alınacak borçluların mali durumunun tespiti ve finansal yeniden
yapılandırmanın uygulanabilirliğine ilişkin değerlendirme;
bağımsız denetim kuruluşlarına, Çerçeve Anlaşmaları kapsamında
belirlenecek yeterli bilgi ve uzmanlığa sahip kuruluşlara veya
borçlu tarafından kabul edilmesi hâlinde alacaklı kuruluşlara
yaptırılır.
Bu madde kapsamında finansal yeniden
yapılandırmalarda; kredilerin vadelerini uzatmak, kredileri
yenilemek, 6361 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi hükümleri saklı kalmak kaydıyla ilave kredi
vermek, anapara, faiz, temerrüt faizi, gecikme cezaları ve kâr
payları ile kredi ilişkisinden doğan diğer her türlü alacağı
indirmek veya bunlardan kısmen veya tamamen vazgeçmek, teminat
azaltmak, anapara, faiz veya kâr payı alacaklarını; kısmen veya
tamamen iştirake çevirmek, özel amaçlı şirketler ile 6362 sayılı
Kanuna göre kurulan yatırım fonlarına aynî, nakdî
ya da tahsil şartına bağlı bir bedel karşılığı
devir veya temlik etmek, borçlu ya da üçüncü kişilere ait aynî
değerler karşılığında kısmen veya tamamen tasfiye etmek, satmak,
bilanço dışına çıkarmak, diğer alacaklı kuruluşlar ve
alacaklılarla birlikte hareket ederek protokoller yapmak gibi
gerekli görülen tedbirler alınır. Finansal kiralama
sözleşmelerine konu mallar için 2004 sayılı İcra ve İflas
Kanununun 307 nci maddesi hükümleri
kıyasen uygulanır.
Kredilerin teminatlarının ya da alacaklı
kuruluşlar tarafından iştirak olarak edinilecek borçluların
varlık ve yükümlülüklerinin gerçeğe uygun değerine ilişkin
değerleme, taraflardan birinin talep etmesi durumunda, Sermaye
Piyasası Kurulunca değerleme yapmaya yetkilendirilmiş kuruluşlar
tarafından yapılır. 6362 sayılı Kanuna göre kurulan yatırım
fonları için sermaye piyasası mevzuatında yer alan değerlemeye
ilişkin düzenlemeler saklıdır.
Bu maddeye göre yapılan Çerçeve Anlaşmaları
ve bu Anlaşmalar kapsamında düzenlenen Sözleşmelerde belirlenen
esaslar uyarınca;
a) Yapılacak işlemler cezaevi harcı ve
2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan
harçlardan (yargı harcı dahil) ve
düzenlenecek kâğıtlar (Çerçeve Anlaşmaları ve Sözleşmeler dahil)
1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa göre alınan
damga vergisinden,
b) Alacaklı kuruluşlar tarafından her ne nam
altında olursa olsun tahsil edilecek tutarlar 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider
Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve sigorta muameleleri
vergisinden,
c) Kullandırılan ve kullandırılacak krediler
kaynak kullanımını destekleme fonundan,
müstesnadır.
Bu fıkrada yer alan istisnalar, alacaklı kuruluşların Çerçeve
Anlaşmaları ve bu Anlaşmalar kapsamında düzenlenen Sözleşmeler
kapsamındaki işlemleri dolayısıyla doğrudan veya dolaylı
edindikleri varlıkları ve teminatları, alacaklı kuruluşların kendi
aralarında veya borçluya devri hariç, elden çıkardıkları hâllerde
uygulanmaz.
13/6/2006
tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci
maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan istisna hükmü,
kanuni takibe alınma şartı aranmaksızın alacaklı kuruluşlara ilgili
varlıklarını Çerçeve Anlaşmaları ve düzenlenen Sözleşmeler
kapsamında devreden kurumlar ile bu suretle ilgili varlıkları
devralan söz konusu alacaklı kuruluşların bu varlıkları
satışından doğan kazançları hakkında da uygulanır.
25/10/1984
tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (r)
bendinde yer alan istisna hükmü, ilgili varlıkların Çerçeve
Anlaşmaları ve düzenlenen Sözleşmeler kapsamında alacaklı
kuruluşlara devir ve teslimi ile bu suretle ilgili varlıkları
devralan alacaklı kuruluşların bu varlıkları devir ve tesliminde
de uygulanır.
Sözleşme hükümleri uyarınca tahsilinden
vazgeçilen alacak tutarları 213 sayılı Kanun hükümlerine göre
alacaklı için değersiz alacak, borçlu için ise vazgeçilen alacak
olarak dikkate alınır. Alacaklı kuruluşlar tarafından dahil oldukları risk grubunda bulunan
borçlularla yapılan yeniden yapılandırma işlemlerinde bu fıkra
hükümleri uygulanmaz.
Sözleşmelere göre borçları yeniden
yapılandırılan borçlular tarafından alınmış olan teşvik
belgelerinin süreleri ve ihracat taahhüt süreleri ile 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu
Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun geçici
20 nci maddesi çerçevesinde sağlanan
kefaletleri de içermek üzere kredi garanti kurumları tarafından
verilen garanti ve kefaletlerin süreleri, sözleşmeler ile
belirlenen süreler kadar uzatılmış
sayılır.
Bu madde hükümlerine göre finansal yeniden
yapılandırma kapsamına alınan bir borçlunun borçlarının
Sözleşmenin imza tarihini izleyen yılın başından itibaren iki yıl
içerisinde tekrar finansal yeniden yapılandırmaya konu edilmesi
hâlinde, bu madde hükmünde belirtilen vergi istisnaları ve
teşvikler uygulanmaz.
Sözleşmeler ile uygulamaya konulan
işlemlerin gerçekleşmemesi hâlinde dahi, uygulanmış olan vergi,
fon ve harç istisnaları geri alınmaz.
Bu maddeye göre yapılan Çerçeve Anlaşmaları
ve bu Anlaşmalar kapsamında düzenlenen Sözleşmeler için sağlanan
vergi istisnaları ve teşvikler, bu madde kapsamında düzenlenen
sözleşmelere istinaden yapılacak işlemlere birinci fıkrada yer
alan süreyle sınırlı olmaksızın uygulanır.
Bu madde uyarınca yapılacak teminat azaltma,
anapara ve diğer alacaklardan vazgeçilerek kayıttan düşme yahut
benzer işlemlerle kredilerin yeniden yapılandırılması bu Kanunun
160 ıncı maddesi ile düzenlenen zimmet
suçunu oluşturmaz.”
MADDE 18 – 16/5/2006
tarihli ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumuna İlişkin Bazı
Düzenlemeler Hakkında Kanunun 35 inci maddesinin altıncı
fıkrasının birinci cümlesine “onaylı muvafakati” ibaresinden sonra
gelmek üzere “veya e-Devlet uygulaması üzerinden kimlik teyidi
ile verilen izni” ibaresi eklenmiş, ikinci cümlesinde yer alan
“idarelerinin kanunlarında” ibaresi “idareleri ile Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankasının ilgili mevzuatında” şeklinde
değiştirilmiş, fıkraya ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki cümle, fıkranın mevcut üçüncü cümlesine “kamu
idareleri,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası,” ibaresi eklenmiştir.
“Kurum, kişisel sağlık verilerini kamu
sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis, tedavi ve
bakım hizmetlerinin yürütülmesi, verilen sağlık hizmetlerinin
uygunluğunun ve yerindeliğinin takibi ve finansmanının
planlanması amacıyla talebi hâlinde Sağlık Bakanlığı ile
paylaşır.”
MADDE 19 –
13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı
Kurumlar Vergisi Kanununa aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 12 – (1) 20/8/2016 tarihli ve 6745 sayılı
Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 80
inci maddesi kapsamında teşviklerden yararlanmasına karar verilen ve
bu kapsamda sera etkisi yaratan egzoz gazı salınımını tamamen ortadan kaldıracak
teknolojilerin geliştirilmesi için münhasıran Türkiye’de
gerçekleştirdikleri Ar-Ge faaliyetleri
sonucunda geliştirdikleri elektrik motorlu taşıt araçlarını
Türkiye’de imal eden mükelleflerin, destek kararında belirlenen
kadarıyla, bu yatırımları dolayısıyla bu Kanunun 32/A maddesi
kapsamında hak kazandıkları yatırıma katkı tutarını, söz konusu
malların ilk iktisabı dolayısıyla 31/12/2035 tarihine kadar vergi
dairesine ödenen özel tüketim vergisinin, takvim yılının üçer
aylık dönemleri itibarıyla bu mükelleflere kısmen veya tamamen,
nakden ya da vergi borçlarına mahsuben ödenmesi suretiyle
kullandırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.
(2) Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve
esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı
yetkilidir.”
MADDE 20 –
8/3/2007 tarihli ve 5597 sayılı Yurt
Dışına Çıkış Harcı Hakkında Kanun ile Çeşitli Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin birinci
fıkrasında yer alan “15 Türk Lirası” ibaresi “50 Türk lirası”
şeklinde, “bu miktarı” ibaresi “bu miktarı üç katına kadar
artırmaya veya” şeklinde ve yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“(7) Bu madde uyarınca alınan harcın çıkış
başına 15 Türk lirası (Cumhurbaşkanınca 15 Türk lirasından düşük
bir miktar belirlenmesi hâlinde belirlenen miktar) 2/3/1984
tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun 2 nci
maddesinin (f) bendine göre Toplu Konut İdaresine aktarılır,
kalan miktar genel bütçeye gelir
kaydedilir.”
MADDE 21 –
21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı
Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 11 – (1) Bu Kanunun 3 üncü
maddesinin ikinci fıkrası uyarınca gümrük vergilerinin kısmen
eksik ödenmesi nedeniyle başlatılan bir soruşturma veya
kovuşturma kapsamında bulunan ve müsadere kararı verilmemiş kara
taşıtları ile ilgili olarak;
a) Taşıtın tasfiyesinin tamamlanmamış
olması,
b) 31/12/2019
tarihine kadar ilgili gümrük idaresine başvurulması ve taşıtın
ilk iktisabında ödenmesi gereken özel tüketim vergisinin %25’ine
tekabül eden tutarın, başvuru sahibine tebliğ edildiği tarihten
itibaren bir ay içinde ilgili tahsil dairesine
ödenmesi,
şartlarının
birlikte gerçekleşmesi hâlinde, araç hakkında el koyma ve
müsadere kararı verilmez, mevcut el koyma kararı kaldırılır ve el
konulan aracın sahibine iade edilmesine karar verilir. İadesi talep
edilen ulaşım araçlarının muhafazasına ilişkin masraflar araç
sahibince ödenir. Cumhurbaşkanı bu fıkrada yer alan başvuru
süresini altı aya kadar uzatmaya
yetkilidir.
(2) 4458 sayılı Kanunun geçici 10 uncu
maddesi kapsamında iade edilen araçlar hakkında el koyma veya
müsadere kararı verilmez.
(3) Birinci ve ikinci fıkrada belirtilen
durumlarda, eşyanın müsaderesi yerine eşyanın gümrüklenmiş değerinin
ödenmesine karar verilir.
(4) Birinci fıkranın uygulanmasına ilişkin
usul ve esasları tespit etmeye Adalet Bakanlığı ve Ticaret
Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı müştereken yetkilidir.”
MADDE 22 –
5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılı
Elektronik Haberleşme Kanununun 51 inci maddesinin onbirinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(11) Tahsilata
ilişkin riskin yönetilmesi ve kötü niyetli kullanımların
önlenmesi amacıyla abonelerin elektronik haberleşme hizmetlerine
ve elektronik kimlik bilgisini haiz cihazlara yönelik tarafların
kendi sistemlerinde oluşan fatura tutarı ve ödeme bilgileri ile
sahtecilik, dolandırıcılık riski içeren şüpheli veya zarar
doğurucu vakalara ve işlem hareketlerine ilişkin kayıtlar,
işletmeciler ve Kurumun MCKS’si
arasında paylaşılabilir veya işlenebilir.”
MADDE 23 –
5809 sayılı Kanunun 57 nci maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye
aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“(1) İşletmeciler, elektronik kimlik bilgisi
değiştirildiği tespit edilen, uluslararası dolaşım hizmetlerine
yönelik düzenlemeler ve Kurum düzenlemelerine uymayan elektronik
kimlik bilgisini haiz cihazlara, kayıp, kaçak veya çalıntı
cihazlara, elektronik haberleşme hizmeti veremezler. Ancak,
Kurumun MCKS’sinde kayıtlı iken
elektronik kimlik bilgisi kopyalanmış gerçek cihazlar ve mobil
haberleşme hizmeti sunan işletmeciler tarafından finansman borcu
bulunduğu bildirilen cihazlar borcun devam ettiği süre boyunca
sadece eşleştirme yapılan abone numaraları ile kullanılmak üzere
kullanıma açılır. İşletmeciler finansman borcu ödenen cihazları,
eşleştirme yapılan numara kısıtının
kaldırılmasını teminen MCKS’ye
bildirir.”
“(3) Kurumun MCKS’sinde kayıtlı iken kesintisiz yedi yıl
süreyle elektronik haberleşme şebekelerinden hizmet almayan
cihazların elektronik kimlik bilgileri kayıtlı olmaktan
çıkarılır. Bu yedi yıllık sürenin hesaplanmasında bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten önceki süre de dikkate alınır. Bu
suretle elektronik kimlik bilgileri kayıtlı olmaktan çıkarılan
cihazların kullanıcılarının, Kurum düzenlemeleri çerçevesinde
başvuru yapmaları hâlinde cihazların elektronik kimlik bilgileri
tekrar kayıtlı hâle getirilir.
(4) Bu maddenin uygulanmasına ve cihaza
ilişkin borcun ödenmemesi hâlinde cihazların MCKS üzerinden
kullanıma kapatılmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından
belirlenir.”
MADDE 24 –
5809 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“Elektronik kimlik bilgisi değiştirilen ve
borcu bulunan cihazlar
GEÇİCİ MADDE 6 – (1) Kurumun MCKS’sinde
kayıtlı olmakla birlikte bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
önce elektronik kimlik bilgisi değiştirilmiş olan cihazlar ile
Kurumun uluslararası dolaşım hizmetleri çerçevesinde yaptığı
düzenlemelere uymayan cihazlara elektronik haberleşme hizmeti
verilmesi dört ay içinde engellenir. Bu cihazların
kullanıcılarının, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
bir yıl içinde Kurum düzenlemeleri çerçevesinde başvuru yaparak
iki yüz elli Türk lirası tutarındaki kayıt ücretini genel bütçeye
gelir kaydedilmek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı muhasebe birimi
hesabına yatırmaları hâlinde, cihazların elektronik kimlik
bilgisi ilgili abonenin numaraları ile eşleştirilerek
kullanılabilir.
(2) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu
Kanunun 57 nci maddesinin birinci
fıkrasında yapılan değişiklik uyarınca finansman borcu bulunduğu
bildirilen cihazların kısıtlanmasına ilişkin hüküm, bu maddenin
yürürlük tarihinden sonraki iş ve işlemlere
uygulanır.”
MADDE 25 –
1/12/2011 tarihli ve 6253 sayılı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanununa
aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 14 – (1) 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin 49 uncu maddesiyle bu Kanuna eklenen geçici
13 üncü maddenin üçüncü fıkrası kapsamında İdari Teşkilat kadro
ve pozisyonlarına atanıp Milli Saraylar İdaresi Başkanlığında
görevlendirilen İdari Teşkilat personeli Milli Saraylar İdaresi
Başkanlığına atanabilir. Bu şekilde atananlara göreve başladıkları
tarihi izleyen ay başından geçerli
olmak üzere atama tarihinden önceki kadro ve pozisyonlarına
ilişkin olarak atandıkları tarih itibarıyla almakta oldukları
aylık, ücret, ek gösterge, zam, özel hizmet tazminatı, makam
tazminatı, temsil tazminatı, görev tazminatı gibi mevzuatında
kadro ve pozisyonuna bağlı olarak öngörülen mali haklar ile
sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılması öngörülen ödemeler aynı
usul ve esaslar çerçevesinde ödenmeye devam edilir. Ataması
yapılmayan personelin görevlendirmeleri sonlandırılmış
sayılır.
(2) Birinci fıkra kapsamındaki personelin
kadro ve pozisyonları, diğer mevzuattaki hükümlere bakılmaksızın
ve başka bir işleme gerek kalmaksızın atandıkları tarih
itibarıyla ihdas edilmiş sayılır. Bu şekilde ihdas edilen kadro
ve pozisyonlar, herhangi bir nedenle boşalma hâlinde hiçbir
işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır.
(3) Bu madde kapsamında ataması yapılanların
İdari Teşkilat kadro ve pozisyonlarında geçirdikleri süreler,
Milli Saraylar İdaresi Başkanlığında geçmiş sayılır.
(4) Bu madde kapsamında ataması yapılan
personele iş sonu tazminatı ödenmez.
(5) 703 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin 49 uncu maddesiyle bu Kanuna eklenen geçici
13 üncü maddenin üçüncü fıkrası kapsamında İdari Teşkilat kadro
ve pozisyonlarına atanıp Milli Saraylar İdaresi Başkanlığında
görevlendirilen İdari Teşkilat personelinden, Milli Saraylar
İdaresi Başkanlığındaki görevlendirmesi devam ederken doğum,
askerlik veya ücretsiz izin nedenleriyle görevlerinden ayrılan ve
bu nedenlerle bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla
görevinde bulunmayanlar ile bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce
Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı kadrolarına atananlar hakkında
da bu madde hükümleri uygulanır.”
MADDE 26 –
21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı
Finansal Kiralama, Faktoring ve
Finansman Şirketleri Kanununun 16 ncı
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Finansal kiralama ve
finansman şirketleri” ibaresi “Şirket” şeklinde değiştirilmiş ve
maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(3) Bu madde uyarınca özel karşılık
ayrıldıktan sonra tahsil imkânı kalmaması nedeniyle kayıttan
düşülen alacaklar, 213 sayılı Kanunun 322 nci maddesi hükümleri kapsamında değersiz
alacak addolunur.”
MADDE 27 –
6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı
Sermaye Piyasası Kanununun 31 inci maddesine aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“(4) İhraççıların borçlanma araçlarına
ilişkin ödeme yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle, MKK
tarafından düzenlenip hak sahiplerine verilen belge 9/6/1932
tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 68 inci maddesinin
birinci fıkrasında belirtilen belgelerden
sayılır.”
MADDE 28 –
21/2/2013 tarihli ve 6428 sayılı
Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İş Birliği Modeli ile Tesis
Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması ile Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1
inci maddesinin ikinci fıkrasına (ö) bendinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki (p) bendi eklenmiş ve diğer bentler buna göre teselsül
ettirilmiştir.
“p) Sözleşme bedeli: Sözleşme kapsamında
işletme dönemi boyunca yükleniciye ödenecek kullanım bedeli ile
mecburi hizmet bedelinin yönetmelik çerçevesinde hesaplanan net
bugünkü değerleri üzerinden elde edilen
toplamını,”
MADDE 29 –
6428 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasında yer
alan “değiştirmemek” ibaresi “artırmamak” şeklinde değiştirilmiş
ve fıkraya birinci cümleden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler
eklenmiştir.
“Bu kapsamdaki sözleşme
değişikliklerinde, sözleşme bedelinin artırılmaması kaydıyla
kullanım bedeli veya hizmet bedeli artırılmak veya azaltılmak
suretiyle değiştirilebilir. Sözleşme bedeli, net bugünkü değer
dikkate alınarak belirlenir ve net bugünkü değer hesaplanmasına
ilişkin esaslara yönetmelikte yer verilir. İdare tarafından
gerekli görülmesi hâlinde yükleniciye ödenecek kullanım bedeli
ödemelerine ilişkin Türk lirası veya döviz cinsinden alt ve üst
limitler sözleşme değişikliği düzenlemelerine uygun olarak
belirlenebilir.”
MADDE 30 –
6428 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 3 – (1) Bu maddeyi ihdas eden
Kanunla 4 üncü maddenin dokuzuncu fıkrasında yapılan değişiklik
hükmü, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş
sözleşmelere de uygulanır.”
MADDE 31 –
14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı
Elektrik Piyasası Kanununa aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“Lisanssız üretim projelerinde tüketim bağı
kurulması
GEÇİCİ MADDE 25 – (1) Bu
Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer
alan faaliyetler kapsamındaki bağlantı anlaşması süreleri; çağrı
mektubu tarihinden bağlantı anlaşması süresi sonuna kadar
tüketim-üretim bağı kopmuş olanlar için, bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde çağrı mektubuna esas
abonelik ile en az aynı özellikleri haiz eski ve/veya yeni bir
tüketim tesisi aboneliği ihdas ederek ilgili şebeke işletmecisine
bildirmesi hâlinde söz konusu bildirim tarihini izleyen yüz yirmi
günü; bağlantı anlaşması süresi bittiği hâlde geçici kabulü
yapılmamış olanlar ve henüz bağlantı anlaşması süresi bitmemiş
olanlar için ise bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
yüz yirmi günü kapsayacak şekilde kendiliğinden uzamış kabul
edilir.”
MADDE 32 –
6446 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“Sözleşme süre uzatımı ve
devir
GEÇİCİ MADDE 26 – (1) Bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce; 5 inci maddenin onikinci fıkrası ve ilgili mevzuatı
kapsamında yarışması yapılan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarih itibarıyla devam eden ilgili sözleşmeler ile 18 inci
maddenin beşinci fıkrası kapsamında özelleştirme ihalesi yapılan ve
bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla devam eden
yenilenebilir enerji kaynakları veya yerli kömüre dayalı elektrik
üretim tesisi kurulması amacıyla yapılmış Devir Sözleşmeleri ve
Elektrik Satış Anlaşmaları kapsamındaki hak ve yükümlülükler
için öngörülen süreler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren otuz altı ay süreyle uzatılır. Bu
madde kapsamında uzatılan süre içerisinde talepte bulunulması
hâlinde ilgili sözleşme/anlaşma (proje şirketi bünyesinde hisse
devri de dahil) devredilebilir. Bu
durumda devir alacaklarda teknoloji sağlayıcı koşulu hariç ilk
yarışmadaki/ihaledeki şartlar aranır. Ancak devirden kaynaklanan
kısıtlama ve yaptırımlar uygulanmaz. Devir nedeni ile idareden
herhangi bir hak talebinde bulunulamaz.
Bu kapsamda devredilecek sözleşmelerden damga vergisi
alınmaz.
(2) Birinci fıkra kapsamında düzenlenen
sözleşmeler/anlaşmalar özel hukuk hükümlerine tabidir. Anılan
sözleşme/anlaşmalarda; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı onayı
ile sözleşme konusu ve bedelini değiştirmemek ve finans
sağlayıcıların haklarına ilişkin hususlarla sınırlı kalmak
kaydıyla, idarenin fesih hakkının ötelenmesi de dahil olmak üzere taraflarca değişiklik
yapılabilir. Bu fıkra hâlihazırda imzalanmış sözleşme/anlaşmalar
hakkında da uygulanır.”
MADDE 33 –
12/11/2012 tarihli ve 6360 sayılı On
Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci maddesinin onbeşinci
fıkrasının son cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve maddeye
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(30) Bu fıkrayı ihdas eden Kanunla ilga
edilen son cümlesi dahil onbeşinci
fıkraya ilişkin hata ve düzeltmeye dayalı mükellefçe talep edilen
red, iade ve ödemeler, idarelerin en son
kesinleşmiş bütçe gelirlerinin yüzde biri oranında pay ayrılmak
suretiyle yapılır. Talep edilen toplam tutarın, ayrılan ödeneğin
toplam tutarını aşması hâlinde red,
iade ve ödemeler, sonraki yıllara sari
olacak şekilde, idareye başvuru tarihi veya dava açılması hâlinde
mahkeme ilamının idareye tebliğ tarihi esas alınmak suretiyle
garameten ve taksitlerle
gerçekleştirilir. Taksitli ödeme süresince 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz
ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanuna göre ayrıca kanuni faiz
ödenir.”
MADDE 34 –
Bu Kanunun;
a) 8 inci ila 13 üncü maddeleri ile 20 nci maddesi yayımı tarihini izleyen ay başından itibaren,
b) 32 nci
maddesi 17/1/2019 tarihinden itibaren
uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
c) Diğer maddeleri yayımı
tarihinde,
yürürlüğe
girer.
MADDE 35 –
Bu Kanunun;
a) 25 inci maddesini Cumhurbaşkanı ve
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı,
b) Diğer hükümlerini
Cumhurbaşkanı,
yürütür.
19/7/2019
|